Merhaba!
Ben Dilek Şirvanlı Özen. Psikolojiye ve insan ilişkilerine olan ilgim, çocukluk yıllarımda başlayan bir merakla şekillendi. Bu merakla eğitim serüvenime Ankara'nın düzenli ve dingin atmosferinde başladım. Bahçelievler Deneme Lisesi'nden mezun olduktan sonra, ODTÜ Psikoloji Bölümü'nden diplomamı alarak bilgi dolu bir yolculuğa adım attım..
Psikoloji alanındaki tutkumu Hacettepe Üniversitesi'nde lisansüstü eğitimimle birleştirdim. Yüksek lisans tezimde, çalışan annelerle çocukları arasındaki özel bağa odaklandım. Doktora sürecimde ise çatışmalı ve boşanmış anne-baba dinamiklerini ve bu çerçevede çocuklarla kurulan ilişkileri derinlemesine irdeleyerek doktor unvanımı elde ettim.
Gelişim psikolojisi alanındaki uzmanlığımla 2004 yılında doçent, 2009 yılında ise profesör unvanlarını kazandım. Hem ulusal hem de uluslararası düzeyde çeşitli dergilerde makaleler yayınladım ve birçok kongrede bilgi paylaşımında bulundum.
Akademik yolculuğum, Hacettepe Üniversitesi Psikoloji Bölümü'nde 'araştırma görevlisi' olarak başladı ve psikolojiyle kurduğum bağ beni bugünlere taşıdı. Şu an öğretim üyeliği görevime devam ederken, hala keşfetmeye, öğrenmeye ve gelişmeye aç biri olarak, psikoloji dünyasında yeni ufuklara yelken açıyorum.
Bu süreçte beni en çok motive eden şey, kendi hayat tecrübelerim ve 30'larının eşiğinde bir erkek çocuk annesi olmanın bana kattığı deneyimler oldu. Aynı zamanda, yaşamıma neşe katan bir dört ayaklı arkadaşım da var: 10 yaşında tüylü bir sevimlilik.
İlgi alanlarım arasında ana-baba ilişkisinin çocuklar üzerindeki derin etkileri, boşanma sürecinde çocuklar, yakın ilişkilerin dokusu, pozitif ebeveynlik sanatı, okul zorbalığı, bağlanma odaklı ebeveynlik gibi konular bulunmakta.
Aileler ve insan ilişkileri üzerine odaklanan bir psikolog olarak, bireylerin duygusal ihtiyaçlarını anlamayı ve aile içi ilişkileri güçlendirmeyi amaçlıyorum. Çalışmalarımda sağlıklı iletişim becerilerinin geliştirilmesi, çatışma yönetimi ve pozitif aile dinamiklerinin oluşturulmasına öncelik veriyorum. Her bireyin ve her ailenin benzersiz olduğuna inanarak, empatik ve kişiselleştirilmiş bir yaklaşımı benimsiyorum.
Eğitim ve deneyimimle şekillenen bu empatik yaklaşım, ailelerin ve bireylerin güçlü yanlarını keşfetmelerine ve olumlu değişimlere yönelmelerine rehberlik etmeyi benim için anlamlı bir görev haline getiriyor.