top of page

TEK KİŞİLİK YAŞAM: Bekarlığın Yükselişi ve Geleceği

Güncelleme tarihi: 1 May 2024

Geleneksel aile yapısı ve ilişki normlarının değişimiyle birlikte günümüzde bireylerin tercih ettiği yaşam tarzları da evrilmektedir. Bu evrimin önemli bir örneği, "bekarlık" olarak bilinen tek kişilik yaşam tarzının yükselişidir. Artık birçok insan, romantik ilişkiler ve evlilik yerine kendi başlarına yaşamayı tercih etmektedir. Bu tercihler, sadece bireylerin değil, aynı zamanda toplumun değerlerinin ve normlarının da değişimine işaret etmektedir.

Günümüzde, "bekarlık" olarak adlandırılan tek kişilik yaşam tarzı, hızla yaygınlaşıyor. Geleneksel aile düzenlerine alternatif olarak tercih edilen bu yaşam tarzı, özellikle gençler ve genç yetişkinler arasında oldukça popüler hale gelmiştir.
 
Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) verilerine göre, tek başına yaşayanların sayısı 2023 yılında 5 milyonu aşmış durumda. Son 10 yılda tek yaşayan bireylerin sayısında %72'lik bir artış görülmüş. Dünya genelinde de benzer bir eğilim hakim. Gözlemlenen rakamlar, dünyanın giderek daha yalnızlaştığını gösteriyor.
 
Birçok neden, bireylerin romantik ilişkiler veya evlilik yerine tek başlarına yaşamayı tercih etmesine yol açıyor. 
 
Kişisel özgürlük ve bağımsızlık: Modern toplumlarda bireyler, kendi kararlarını alma ve yaşamlarını şekillendirme konusunda daha fazla özgürlüğe sahiptirler. Bekarlık, bu özgürlük ve bağımsızlığı korumak isteyenler için çekici bir seçenek olabilir. İnsanlar, kendi hayatlarını istedikleri gibi yaşama ve karar alma özgürlüğüne sahip olma arzusuyla bekarlık durumunu tercih edebilirler.
 
Kariyer odaklılık: Çalışma hayatındaki yoğun tempo ve kariyer odaklı bir yaşam tarzı, bazı insanların romantik ilişkilere veya evliliğe vakit ayırmak yerine işlerine odaklanmalarına neden olabilir. Özellikle rekabetin yoğun olduğu iş ortamlarında, bireyler kariyer hedeflerine odaklanarak bekarlık durumunu tercih edebilirler.
 
Değişen toplumsal normlar: Toplumsal normlar ve değerler zamanla değişir. Geleneksel aile yapısının dışında yaşayan bireylerin sayısının artmasıyla, bekarlık daha kabul edilebilir bir yaşam tarzı haline gelmiştir. Toplumda bekarlık durumuna ilişkin olumsuz algılar azalmış ve insanlar bu durumu daha rahat kabul etmeye başlamıştır.
 
İlişki ilgisinin azalması: Bazı insanlar romantik ilişkilerde veya evlilikte mutluluğu bulamayabilirler. Yaşadıkları deneyimlerden sonra ilişkilere olan güvenlerini yitiren veya kişisel gelişimlerine odaklanmak isteyen bireyler, bekarlık durumunu tercih edebilirler. Bunun yanı sıra, ilişkilerde yaşanan zorluklar veya ayrılıklar da bekarlık durumunu seçme motivasyonunu artırabilir.
 
Gelecekte tek kişilik yaşam şekli yaygınlığının artması bekleniyor. İnsanlar, kendi yaşam tarzlarını seçme ve mutluluklarını bulma konusundaki özgürlüklerini daha fazla değerlendirebilirler. Ancak, bu durum birçok toplumsal ve ekonomik değişimi de berberinde getirebilir.
 
İşte bu durumun olası çıktıları:

1)     Daha küçük aileler: Tek kişilik yaşam şeklinin yaygınlaşması, evde yaşayan kişi sayısının azalmasına yol açabilir. Bu durum, daha küçük aile yapılarının ortaya çıkmasına neden olabilir. Daha küçük aileler, toplumda yaşlı nüfusun artmasına ve yaşam biçimlerinin değişmesine katkıda bulunabilir.

2)     Ekonomik etkiler: Tek kişilik yaşam şeklinin artması, ekonomik dinamikleri değiştirebilir. Tek başına yaşayan bireylerin harcama alışkanlıkları, evli veya ailelerle yaşayanlardan farklı olabilir. Bu durum, tüketim alışkanlıklarında ve pazar taleplerinde değişikliklere yol açabilir.

3)     Konut ve mülkiyet: Tek kişilik yaşam şeklinin artması, konut talebinde değişikliklere neden olabilir. Daha fazla insanın tek başına yaşamayı tercih etmesi, konut piyasasında küçük boyutlu ve uygun fiyatlı konut talebini artırabilir. Aynı zamanda, kiracıların sayısında da artış gözlenebilir.

4)     Toplumsal destek sistemleri: Tek kişilik yaşam şeklinin artmasıyla birlikte, toplumsal destek sistemlerinin değişmesi gerekebilir. Özellikle yaşlı bekar bireylerin bakım ve sosyal hizmetlere olan ihtiyacı artabilir. Bu durum, sağlık, bakım ve sosyal hizmet alanlarında yeni politika ve program ihtiyaçlarını ortaya çıkarabilir.

5)     Toplumsal bağlar: Tek kişilik yaşam şeklinin yaygınlaşması, toplumsal ilişkilerde ve ağlarda değişikliklere neden olabilir. Tek başına yaşayan bireylerin sosyal destek ağları ve ilişkileri, evli veya ailelerle yaşayanlardan farklı olabilir. Bu durum, toplumun genelindeki sosyal bağların ve dayanışmanın şeklini etkileyebilir.
 
Bu bağlamda, tek kişilik yaşam tarzının artan popülaritesi, bireylerin özgürlük arayışlarına ve kariyer odaklı tercihlerine paralel olarak gelişmektedir. Ancak, bu değişim sadece bireylerin yaşam tarzlarını belirleme özgürlüğünü artırmakla kalmıyor; aynı zamanda toplumun genel dinamiklerinde derin etkiler yaratıyor. Daha küçük aile yapıları, konut piyasasındaki değişimler ve toplumsal destek sistemlerindeki evrim, tek kişilik yaşamın yaygınlaşmasıyla birlikte ortaya çıkan yeni gerçeklikleri yansıtmaktadır. Bu durum, bireylerin kişisel tercihlerini öne çıkarırken, toplumun genel yapısında ve ekonomik dinamiklerde kalıcı izler bırakacak önemli bir evrim sürecine işaret etmektedir.
 
 

Prof. Dr. Dilek Şirvanlı Özen

Psikolog, Akademisyen, Ebeveyn Danışmanı, Çift ve Aile Danışmanı

İstanbul / Türkiye

 

Eğitimlerden ve blog yazılarından haberdar olmak için abone olabilirsiniz.

Abone olduğunuz için teşekkür ederiz!

  • LinkedIn
  • X
  • Instagram
bottom of page